Ukrayna’daki savaş, üçüncü yılını geride bırakırken, umutsuzluk ve yıkım derinleşmeye devam ediyor. Özellikle ülkenin kuzeydoğusundaki Harkiv bölgesinde, Rusya’nın 2024 Mayıs ayında başlattığı yeni taarruz, zaten zor durumda olan Ukrayna savunmasını daha da kırılgan hale getirdi. Bu saldırı, sadece toprak kaybı değil, aynı zamanda sivil halk üzerinde de yıkıcı bir etki yaratarak savaşın kasvetli seyrini bir kez daha gözler önüne serdi.
### Harkiv Cephesinde Yeni Bir Kâbusun Başlangıcı
Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri, 10 Mayıs 2024’te Harkiv Oblastı’nda, özellikle Vovçansk ve Lıptsi yönlerinde yeni bir kara taarruzu başlattı. Bu beklenmedik hamle, Rusya’ya son 18 ayın en büyük bölgesel kazanımlarını getirdi. Saldırının temel amacı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in daha önce dile getirdiği ‘tampon bölge’ oluşturmaktı ve bu doğrultuda Rus güçleri, Ukrayna topraklarına 10 kilometreye kadar ilerlemeyi hedefledi.
Ukrayna’nın savunma hatlarının bazı bölgelerde yetersiz veya tamamen yok olması, Rus güçlerinin hızlı ilerlemesine zemin hazırladı. Bu durum, Ukrayna’nın ikinci büyük şehri Harkiv’in, Rus topçularının menziline girme tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu. Binlerce sivil, özellikle Vovçansk gibi sınır kasabalarından tahliye edilmek zorunda kaldı, bu da bölgedeki insani krizi daha da derinleştirdi.
### Ukrayna’nın Direnişi ve Batı’nın Geciken Adımları
Ukrayna kuvvetleri, cephe hattını stabilize etmek için büyük çaba sarf etse de, insan gücü ve mühimmat eksikliği ciddi bir sorun olmaya devam etti. Mayıs 2024’ün sonlarında ABD Başkanı Biden’ın Ukrayna’ya Amerikan yapımı silahlarla Rusya içindeki hedeflere saldırma izni vermesi, önemli bir adım olarak görülse de, bu izin birçok gözlemciye göre ‘çok geç ve yetersiz’ kaldı. Zira bu kısıtlamaların kaldırılması, Rusya’nın kara sığınaklarının yalnızca %16’sını etkilediği ve geri kalan %84’ünü koruduğu eleştirilerine yol açtı.
Haziran 2024 başlarında Rus taarruzunun durulduğu ve cephe hattının ‘stabilize olduğu’ bildirilse de, bu durum Ukrayna’nın lehine bir dönüm noktası olmaktan çok uzaktı. Ukrayna’nın küçük çaplı karşı saldırıları bazı bölgelerde kısmi başarılar getirse de, Rusya’nın stratejik inisiyatifi elinde tuttuğu ve doğudaki diğer bölgelerde de ilerlemeye devam ettiği görüldü.
### Sivil Halkın Dramı ve Yıkımın Gölgesinde Yaşam
Harkiv bölgesindeki sivil halkın yaşadığı dram, savaşın en acımasız yüzünü oluşturuyor. Rus güçleri, sivil yerleşim yerlerini ve kritik altyapıyı hedef almayı sürdürdü. En son 2025 Ekim ayında, Harkiv’deki bir hastaneye insansız hava araçları ve güdümlü bombalarla yapılan saldırılar, 57 kişinin yaralanmasına ve 50 hastanın tahliye edilmesine neden oldu. Ayrıca, Birleşmiş Milletler konvoyunun insani yardım götürdüğü bir bölgede saldırıya uğraması, uluslararası hukukun ihlali olarak kayıtlara geçti.
Sürekli bombalamalar, enerji tesislerine yönelik saldırılar ve altyapıdaki yıkım, Harkiv ve çevresindeki yaşamı çekilmez hale getirdi. Milyonlarca insan yerinden edildi, şehirler harabeye döndü ve Ukrayna’nın toparlanma umudu her geçen gün daha da azalıyor.
### Karanlık Bir Geleceğe Doğru
2025 Ekim ayı itibarıyla Rusya, Harkiv ve Donetsk bölgelerinde yeni köyler ele geçirdiğini iddia ediyor. Ukrayna birliklerinin personel sıkıntısı çektiği ve bazı tugayların ağır kayıplar verdiği yönündeki haberler, cephedeki durumun ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Rusya’nın, Ukrayna topraklarının yaklaşık %20’sini işgal etmeye devam etmesi ve sürekli olarak Ukrayna’nın enerji ve askeri altyapısını hedef alması, savaşın yakın zamanda sona ereceğine dair tüm umutları söndürüyor.
Harkiv’deki durum, Ukrayna’nın karşılaştığı bitmek bilmeyen zorlukların acı bir örneği. Batı’nın desteği hayati önem taşısa da, gecikmeler ve kısıtlamalar, Ukrayna’nın savunmasını zayıflatmaya devam ediyor. Bu karamsar tablo, savaşın sadece cephede değil, aynı zamanda uluslararası arenada da Ukrayna’nın aleyhine işlediğini ve ülkenin geleceğinin belirsizliklerle dolu olduğunu gösteriyor.
